ENFLASYON DÜŞTÜ DİYORLAR

-Açlık sınırı: 27 bin 111 lira

-Yoksulluk sınırı: 88 bin 310 bin lira

-İşsizlik sayısı: 12 milyon 30 bin lira

-Yıl sonu enflasyon beklentisi:%20

sözde enflasyon düşmeye devam ediyormuş.

Emekli, çalışan, işsiz vatandaşların geçim sıkıntısının olmadığını iddia eden ve gerçekleri görmemezlikten gelen hükümet yetkilileri, ittifak ortakları ve bilgelik taslayan kurmayları, seçtirip atadıkları liyakatsiz, beceriksiz, çıkarcı koltukçuların önlerine koydukları uydurma araştırmalara inanacaklarına halkın içine inerek bizzat kendileri araştırsın, insanların yaşadığı sıkıntıları yerinde görsünler, nasıl yanıltıldıklarını göreceklerdir.

İnsanların yaşayabilmesi için ne kadar paraya ihtiyaçlarını olduğunu bilsinler.

Masa başında oturmakla, etraflarındaki koltukçuların kişisel menfaatlerini korumak için söyledikleri yalan, yanlış bilgilere inanmaya devam ederlerse, önümüzdeki ilk seçimde bu umursamazlıklarının bedelini oyları ve koltuklarını kaybederek ödeyecekler, bir daha iktidar olma şansları kalmayacaktır

(geçtiğimiz yerel seçimde kaybettikleri belediyeler gibi)

-Pazar meyve, sebze

-Market Gıda, Temizlik Ürünleri

-Öğrenci, okul, servis, giyim, kırtasiye, servis, barınma

-Akaryakıt, elektrik, doğalgaz, su, kira, vergi, sigorta, sağlık giderleri;

Bir insanın yaşayabilmesi için elzem giderlerdir, aksi taktirde muhalif kitlerin artarak çoğalmasına sebep olur.

Türkiye cumhuriyeti siyasi tarihinde yaşanan bir çok örnekler olduğu gibi (İktidar, Muhalefet)siyasi parti genel başkanları, kurmayları, seçilmiş ve atanmışları halkı hiçe sayarak, önemsemeyerek, şikayetlerini ciddiye almayarak bir tek muhaliflerinin Milletvekili, Belediye Başkanı, Encümenlerini transfer etmekle başarı sağlayamamıştır, oylarını artırmamıştır aksine, güveninin yok olmasına, oylarının erimesine sebep olmuştur ve levha partisine dönüşmüştür.!

Herkesin yaşadığı gerçekleri kabullenmeyen siyasi parti yönetim kadroları, kamu kurum bürokrasi yetkilileri hayal dünyasında yaşayan beceriksizler, kibre teslim olmuş bedenler, milletin bedduasına ahına maruz kalmış kitlelerdir.

Vebale girmiş günahkarlar, nefislerine teslim olmuş bedenlerdir, makamda olurlarsa olsunlar, hangi güce sahip olurlarsa olsunlar kul hakkına girenler, suç ortakları, sevenleri ve peşlerinden gidenler yevmül mahşerde YARATAN ALLAHA hesap vermekten kaçamayacaklardır, Narı Cehennemde ebediyen kalacaklardır…

Dileyen dilediği yoldan gider (CENNET VE CEHENNEM) Kıblesini kendi belirler

(KABE VE TAPTIKLARI KULLAR)

Önderini, yol arkadaşlarını kendi seçer(BİRLİKTE HESABA ÇEKİLECEKLERİ,BİRLİKTE HAŞR OLACAKLARI İNSANLAR)

Bu dünyada kiminle beraberseniz, hesap gününde birlikte hesaba çekileceksiniz, birlikte cezalandırılacaksınız, hiç kimse kimseyi kurtaramayacaktır, hiç bir mahlukat başka bir yaratığa ŞEFAAT edemeyecektir.

Kendilerini ”KURTULMUŞ, KURTULAN,KURTARICI GÖRENLER,İNANANLAR VE KARŞI GELMEYENLERİN AZABI EN ŞİDDETLİSİ VE ATEŞİN EN YAKICISI OLACAKTIR…..

HER ŞEYİN SAHİBİ BİR TEK “ALLAH’tır” NE BİR ORTAĞI VARDIR NEDE YARDIMCISI…..