İllâ edep illâ edep

Hani okumuş kültürlü insan demeler eskiler de kalmış.

Peki, o zaman çok gezen mi bilir? yoksa çok okuyan mı?

Şöyle bir durakladınız sanırım. Öyleyse durun bu sorunun cevabını aşağıda arayalım.

Günlerce gündemden düşmedi meclis kavgaları. Ayak ısıranlar diş gösterenler küfür edenler dayılık yapanlar ve meydan okuyanlar. Yani bunlar mecliste zaten olmazsa olmaz Nasıl olsa bunlar zaten bizim milletin vekilleri. Bunlar bizi temsil için gitmemişler mi o meclise? Bizim millette normal hayatta böyle değiilmi ki? Normal hayatta da bizim bazı insanlarımkız konuşarak çözüm yerine direkt kavgaya meyilli değil midir? Düşünün bir kere adamın biri arabasını getirip sizin evinizin dibine park etmiş.Çıkarsın adamı ikaz edersin dişini gösterir çok üstüne gidersin kaldır arabanı diye. Dayak yiyeceğini zanneder gider birkaç adam toplar gelir. Sonra kavga edersin bakarsın ki o kavgada birileri ya bir yerlerini ısırmış. Yada kalleşçe size saldırmış.Bir aynısı gibi mecliste yaşanmış normaldir artık

Eee yani bu mecliste kavga edenler de bizim vekillerimiz yani bizlerin içinden çıkmış oraya gitmiş adamlar. Bizlerin içinde ne varsa orada da aynısı var. Böyle yapmasalar ayıp ederler yani. İğneyi önce  kendimize çuvaldızı sonra başkasına batıralım.

Ama;Bu vekillerin içlerinde okumuş olan insanlarda var . Yani sizin anlayacağınız mecliste bizi temsil eden evet bizi temsil eden 550 milletvekilinden 507 tanesi yüksek öğrenim mezunu.

Bunlar arasında 238 tanesi akademisyen kariyere sahip.46 tanesi profesör.13 tanesi doçent doktor. Yani Akademisyen yüksek okul mezunu lisans ve yüksek lisans mezunu olan eğitim ve kültür düzeyi yüksek olan milletvekillerimiz de var.

Mecliste kavga var. Ama günlük hayatımızda da kavga var.

Peki, ama çok gezen de yok mu bunların içlerinde?. Bunların İçinde hiç gezmeyen yok ki. Ama çok gezenle de olmuyormuş. Anlaşılıyor ki ne çok okumakla ne çok gezmekle iş bitmiyormuş,

Sakın yanlış anlamayın ben bunu milletvekilleri üzerine söylemiyorum genellemesiyle normal yaşantımızla da söylüyorum. Mesela gidersiniz bir herhangi bir kuruma işiniz bir yerlerde aksamıştır yada bir problem vardır. En yetkiliye ulaşırsınız ona sıkıntınızı iletmeye çalışırsınız bakarsınız ki o makamın ona verdiği yetkiyle size şöyle bir yukarıdan bakar. Biraz itiraz edersiniz üstüne gidersiniz olayın. İşte o zaman ya sizi azarlar yada git istediğin yere şikayet der. Yani bazıları dayılığa yeltenir.

Yani okumakla olmuyormuş. Deseniz bu yetkili memleket memleket gezmiş ama gezmekle de olmuyormuş,

Demek ki günlük hayatmızda da çok okuyanıda ve çok gezenide var.Ama kavgada var. Bazı kavgalarda da bunlardan birileride illa ki var

Peki, nasıl olacak bu iş? Derseniz

Bundan yıllar önce bir yerde okumuştum ne kadar anlamlıydı Sevgili Yunus Emre’nin mısraları

Gezdim Halep ile Şamı,

Eyledim ilmi talep, 

Meğer ilim bir hiç imiş, 

İllâ edep illâ edep.

Anlatan çok şey anlatmış, Anlayan da çok şey anlamıştır bu mısralarda

Saygılarımla